Ankara’nın Seymenleri

Sevgili dostlarım bu gün sizlere Ankara’nın başka bir kültür varlığı Seymenler den bahsedeceğim.
Hepimizin aklına Seymen denildiğinde, 27 Aralık 1919’da Atatürk’ün Ankara’ya gelişinde Dikmen sırtlarında karşılayan Ankara halkı ile üç bin atlı ve yedi yüz yaya Seymenin oluşturduğu “Seymen Alayı” gelir.
Karşılaştıklarında Ulu Önder Atatürk’e “Paşam seni görmeye geldik. Bu vatan uğruna ölmeye geldik.” diyerek Cumhuriyet’ in varoluşunda yer almışlardır.
TDK sözlüğünde ise Seymen terimi farsça bir ifade olan Sekban ile ilişkilendirilir ve bayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle atlı ve silahlı olarak katılan yiğit olarak tanımlanmaktadır.
Ankara’da da Seymen efe, yiğit ruhlu ve atlı manasında kullanılmaktadır. Günümüzde ise bu ülkenin kültürel değerlerini, bu ülkenin üzerine kurulu olduğu temelleri iyi bilen, yaşayan, yaşatan ve bu değerlerin yaşamasının devamlılığını sağlamak üzere maddi ve manevi fedakarlıkları esirgemeyen kişi olarak tanımlanmaktadır.

Seymen’lik geleneğinin kökleri Orta Asya Oğuz Türkleri’ne kadar uzanmakla beraber, bu gelenek 14.yüz yılda Ankara’da devlet kuran Ahiler döneminde yeniden biçimlenmiştir. Bu günkü adıyla “Seymen Alayı” yada “Yiğit Alayı” denilen gelenek o devirlerdendir ve yalnızca Ankara’da korunmuştur.
Sivillerden oluşan, gönüllü bir kurum olan Seymen Alayı zorunlu durumlarda ve çoğu kez savunma amaçlı olarak ortaya çıkmıştır.
Seymen Alayı bir beyliğin ve bir devletin yıkılışı sırasında halk yeni bir devlet kurmaya başlamak yeni bir reis seçmek için Seymen Alayı kurulurdu.

Atatürk’ün de Ankara’ya gelişinde Ankara Halkı ve Seymen Alayı ile karşılaşması böyle oldu.Seymenler bir gerçek, bir kültür ve bir tarih ollarak hala Ankara’da yaşatılmaktadır.
Sevgilerimle…