enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3753
EURO
35,0108

Sen de konuşabilirsin

Sen de konuşabilirsin
602
A+
A-

Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü. Türkiye’nin dört bir yanında öğretmenler tüm zorluklara rağmen öğrencilerine kaliteli eğitim sağlamak için çabalıyor. Özellikle de köy okullarındaki öğretmenler büyük fedakârlıklar gösteriyor.

Dil bilimci Seda Yekeler de kendi geliştirdiği YEK Metot ile köy okullarındaki çocuklara İngilizce öğretiyor. Dil laboratuvarları kurulduğu, öğrenciler ve öğretmenlerin eğitildiği proje kapsamında Yekeler, 1 milyon çocuğa ulaşmayı hedefliyor.

‘Amacımız eğitimde fırsat eşitliği’

Proje hakkında bilgi veren Seda Yekeler, “Amacımız eğitimde fırsat eşitliği ilkesine dayanarak doğru metotla, dil öğrenme imkâna ulaşamamış çocukların dil edinimine katkı sağlayıp onları dünyaya açmak, YEK Metodu tüm ülkeye yayarak yabancı dil edinmenin yetenek işi olmadığını göstermek ve bunu gelecek yeni nesillerimize aktarmak” dedi.

Kütüphaneler açıldı

Projede eğitimlerin yanı sıra laboratuvarlar, kütüphane, sanat sınıfı açılışları da gerçekleştiriliyor. Ayrıca öğrencilere kişisel gelişim ve farkındalık için Mindfulness, Empati ve Algoritmik Düşünme ile ilgili eğitim seminerleri veriliyor. Ordu ve Trabzon’da başlayan ve Türkiye’nin her bölgesinden farklı köy okullarında uygulanacak projede 1 milyon öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.

Dil haritaları çıkarılıyor

Yabancı dil öğretiminde YEK metodunu uygulayan Yekeler, metodla ilgili ise şu bilgileri verdi: “YEK metodu bilinen tüm dil edindirme uygulamalarından farklı olarak beyindeki gri hücreleri hedefleyen egzersizlerden oluşuyor. Deneyime dayalı ve kalıcı edinime kolaylık kazandıran bir metot. Yek Metot; kişinin beynindeki dil edinme bölgesinin nasıl çalıştığını ve ne kadar açık olduğunu analiz eden bir dil analizine dayanan ve bir dil haritasının çıkartıldığı bir metot. Yani kişiye özel. Uzun yıllar, sağ lob ile sol lobların birbirinden ayrı çalıştığına dair çalışmalar yapılmıştı. Son 20 yılda ise, özellikle birden fazla dil bilen insanların bu iki lobu aynı anda kullandıkları ortaya çıktı.”

Yaratıcı öğretmen nasıl olunur?

Yabancı dilde öğretmene büyük görev düştüğünü kaydeden Yekeler, “İyi bir öğretmeni mükemmel hale ne getirir diye düşündüm durdum yıllarca. SEYEV ile okullar gezdim, öğretmenlerle, idarecilerle konuştum, derslere girdim, gözlemledim. Her gittiğim okulda, çocuklara ‘Sizce en iyi öğretmen nasıldır?’ diye sordum ve cevaplarını defterime tarihleriyle not ettim. Bugüne kadar gezdiğim 45 okuldan 376 cevap yazmışım” diye konuştu.

Yekeler, iyi bir öğretmenin yaratıcı olması gerektiğini aktararak şunları söyledi: “Bu noktada yaratıcı öğretmenlik denen önemli konuya geliyoruz. Yaratıcı öğretmenler çocukların neler yapabileceğine ya da neler yapamayacaklarına dair varsayımlarda bulunmazlar, beklerler, izlerler ve sıkıştıklarında onları duyarlar. Öğretmenler genelde öğrencileri duyar ama dinlemezler, yaratıcı öğretmen ise öğrenciyi dinler. Hepimiz yaratıcılığın inovasyonu tetiklediğini, yeni şeyler düşünmeyi sağladığını, yaşamımızı zenginleştirdiğini ve bizi birbirimize bağladığını biliyoruz. Yaratıcılık böylesine önemli bir özellikken okullar ve eğitimciler yıllardır ‘nasıl daha yaratıcı olunur’ konusunda zorluk çekiyorlar çünkü yaratıcılık bireysel özelliklere göre değiştiğinden her bireyde, kendisini farklı şekillerde gösteriyor. Bu da kitle eğitimlerin yapıldığı okullarda yaratıcı öğrencileri bulup çıkarmayı ve onları yaratıcı özelliklerine göre eğitmeyi zorlaştırıyor.”

‘Sistemde sıkıntı var’

Her çocuk yaratıcı olsa da eğitim sistemlerinin yaratıcılığı öldürdüğünü dile getiren Yekeler, “Maalesef henüz buna tam bir çözüm bulunamadı ancak yaratıcı sınıflar oluşturabilmek için yaratıcı öğretmenler yetiştirmeye başladığımızda çözüm yoluna girmiş olacağız. Yaratıcı öğretmen kavramını sadece yaratıcı ders planları hazırlayan öğretmenlerle karıştırmamak gerekir. Gerçek yaratıcı öğretmen, öğrencilerin yaratıcı çalışmalarını geliştirecek ve destekleyecek olan bir alt yapıyı inşa edecek öğretmendir” ifadelerini kullandı.