Sion’un Doğuşu

SİON’UN DOĞUŞU

M.Ö 70 tarihinde Kudüs tapınağının yıkılışı, vaadedilmiş topraklara bağlılığı vazgeçirtememişti kendilerince İsrail’e adı Yakup peygamberi sınamak için bütün gece onunla güreşe tutuşan Tanrı tarafından verilenlere..haşaa..! Mesih’in gelişini bekleyen Sion’a (Kudüs) sadakata bağlılıkları XIX. yy’da daha da artarak antisemitizm etkisiyle yahudiler yeniden bağımsız bir devlet kurmak üzere dünyanın her tarafından akınlarca Filistin’e dönmeye başladılar. Özelikle 1850’den sonra varolan etiğe muhalif olmalarıyla yahudilere karşı büyük bir kışkırtmacılığın başlamasıyla bazı öncü yahudilerin ”Moses Hess, Leon Pinsker” gibi geleceklerinin ancak Filistin’de ulusal bir birliktelikten oluşacağı kanısıyla Ortadoğu’da gizli projelerini 1897’de Basel’de ilk siyonist kongresini düzenleyerek başlattılar.

İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Balfour’un 2 Kasım 1917’de bildirisiyle bu kongre desteklenerek 1922’de İngiltere’ye bilahare Filistin üzerinde manda yetkisi verildi. Dünya Siyonist Örgütü’nü İngiltere ayrımcı tavır takınarak özellikle onun atılı durumundaki David Ben Gurion’un yönetimindeki Yahudi Ajansını Filistin Yahudilerinin temsilcisi sayıyordu ki ekonomik, kamusal, askeri, kültürel, siyasal ve küresel imtiyazlıklarla ileri derecede bir serbestlik tanıdılar. Bu kadar teşvik ve özveri karşısında yahudiler, yandaşları olan Birleşmiş Milletler Cemiyetinin desteğiyle 29 Kasım 1947 tarihinde Filistin’in biri yahudi, diğeri arab olmak üzere iki devlete bölünmesini kararlaştırdı. Arablarla artık tamamen günyüzüne çıkan ihtilafları dünya medyasında ses getirmeye başladığı gibi 14 Mayıs 1948 tarihinde David Ben Gurion İsrail Devletinin bağımsızlığını ilan etti. Mamafih ertesi günü Yahudi ve Arab gerilla savaşları açıkça başlatılmış oldu.

Bu savaşlar neticesinde başlangıçta 700.000 Arab zaruri topraklarından terk edilerek , geride bırakılan mülklere hemen yahudiler sahiplenerek bilhassa zamane manda yönetiminin temeli atılmış oluyordu. Bir topluluğa baskı, zulüm, yaptırım yaptırılmadan evvela projelendirilerek senaryo haline getirtilip bilhassa küresel medya da yayılarak etki-tepki önergeleri sonrası start verilmesi klasik hale gelmiş idi…, 1948’de İsrail’de yaklaşık 650.000 yahudi yaşarken Arabların nüfusü gittikçe zorla göç ettirilerek azaldıkça azalıyordu. 15 Mayıs 1948 tarihinde beş Arab ülkesi İsrail’e karşı askeri müdahale yapmasıyla Birleşmiş Milletler tarafından önlenerek Temmuz 1949’da barış antlaşmasıyla ileri zamanlarda yıpratma savaşları yaşamışlardır.

Yıpratma savaşlarında 1956 senesinde İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin ortak olarak Süveyş Kanalı saldırısına parelel olarak İsrail’in giriştiği Sina seferi ile 5-10 haziran 1967 tarihinde Altı gün savaşlarıyla İsrail Batı Şeria, Gazze, Golan ve Sina bölgelerini işgal etti ve yine 1973 senesinde Kippur savaşıyla İsrail’in zaferiyle sonuçlanmasına rağmen Mısır’la İsrail’in yakınlaşması sağlanmış idi. Dünya artık biliyordu ki Orta doğu bundan sonra esenlik bulamayacak….