BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş: Parti programımızdaki ev hanımlarına maaşın temel amacı kadına ekonomik bağımsızlığını vererek, şiddet olayını bitirmektir
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş partisinin İstanbul İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet üzerine değerlendirmelerde bulundu.
“Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti duymayalım.” diyen Hüseyin Baş, burada iki temel problemin olduğunu söyledi. Bu problemin birincisinin kadının bağımsızlığının olmaması olduğu ifade eden BTP lideri, “İşte bizim parti programımızda olan her ev hanımının ev hanımı maaşı alması gerektiğinin nedeni kadına şiddet olayını bitirmektir. Şimdi düşünün ki her ev hanımının kendi geliri var… Bakın Anadolu’da çok aile var, kadınımız şiddete uğruyor ama, ‘Ben nereye gideceğim ki’ diyerek evinde kalmaya devam ediyor, çünkü gerçekten o kadının sığınacak bir limanı, sırtını yaslayacağı bir devleti yok. İşte o kadınımıza bir şekilde sahip çıkmak zorundayız. Bu nasıl olur? O’na özgürlüğünü vererek olur. Sen O’na her ay ev hanımı maaşını verirsen bu kadına bak bakalım kimse el kaldırabiliyor mu?” dedi.
“Ekonomik kriz ve eğitimsizlik iki temel faktör”
Kadına yönelik şiddette ikinci problemin de eğitim sistemi olduğunu ifade eden Hüseyin Baş şunları söyledi; “Bakıyorsun şiddeti uygulayan tarafla sen – ben aynı okula gittik, aynı öğretmenlerden eğitim aldık, aynı topraklarda büyüdük… Sana ne oldu ki bu hale geldin? İşte buradaki temel problem yine ikiye ayrılıyor. Bir, ekonomik kriz dediğimiz şey toplum içindeki kavgayla tezahür eder ve toplum içindeki kavganın en temel başlangıç noktası ailedir. İnsanın yaşadığı psikolojik sıkıntıları en rahat dışa vurabileceği, kendini en güçlü hissedebileceği yer evidir. Evine gidiyor ve bu krizden ötürü bu hale geliyor. Ben bu insanları haklı görmek adına bunu söylemiyorum, bu cehaletin hiçbir açıklaması yok ama bu ekonomik tablonun doğurduğu sonuçları da görmezden gelemeyiz, toplumu adeta çıldırtan bir noktaya gelmiştir. İkincisi nedir? İkincisi de eğitim. Bakın bizim eğitimimiz Avrupa’nın, dünya ortalamasının çok gerisinde. Bazı ülkelerde ilkokul dörde kadar çocuğa yatak toplamayı, yolda yürümeyi, kırmızı ışıkta durmayı, ailen evde yok ne yapacaksın yemek yapmayı, toplu bir şekilde programlar organize edebilmeyi vs. öğretiyorlar. Biz ise çocuğumuza okuldan ilk geldiği gün ‘İki ile ikiyi çarpmayı öğrendin mi’ diye soruyoruz ve buradan bir eğitim devşirmeye çalışıyoruz. İşte bu topraklardaki temel problemlerin başında eğitim geliyor.”
“Bırakın Türkiye’yi dünyada tek çözüm Milli Ekonomi Modeli”
Türkiye’nin bu problemlerini çözmek zorunda olduğunu belirten BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bu işlerin tamamını çözmek zorundayız. Niye zorundayız? Bakın burada çocuklar geziniyor. Biz nasıl büyüdüysek onları da o şekilde büyütmeye, yetiştirmeye çalışıyoruz ama ‘Onlara bırakacağımız ülkeye dair umutlu muyuz’ sorusuna ‘Evet’ cevabını bugün itibariyle veremiyoruz. Umutlarımızı yeniden kazanmak zorundayız. Bize bir ekonomi modeli lazım. Ben açık açık soruyorum, bugün bu hükümeti 5 yıl daha görevlendirdik diyelim neyi değiştirecek? Değiştirebileceği hiçbir şey yok. Bugün BTP haricinde herhangi bir ekonomik teze sahip olan – Türkiye’den, siyasi partilerden bahsetmiyorum bütün dünyadan bahsediyorum – bir tane iktisatçı var mı? BTP’den başka, ‘Bu dünyanın geldiği bu noktadan şu şekilde kurtuluruz’ diyebilen kimse yok.” şeklinde konuştu.
“Senin oluşturacağın zenginlik ancak 5 tane müteahhide yeter”
Teknolojik gelişmelerin neden olduğu işsizlik problemine de değinen Hüseyin Baş yapay zekaya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün yapay zekanın geldiği noktayla dünyada şu konuşuluyor; bu yapay zeka birçok mesleği ortadan kaldıracak. Sen çocuğunu taksici yapmak istiyorsun ama taksici diye bir şey kalmayacak çünkü araçlar şoförsüz olacak. Sen çocuğunu mühendis yapmak istiyorsun, mühendis diye de bir şey kalmayacak bütün hesaplamaları bilgisayarlar yapacak ki bugün yapıyor. Sen çocuğunu hakim – savcı yapmak istiyorsun ama bugün Çin’de yargılamaların yapay zeka tarafından yapıldığı uygulamalar başladı. Bütün dünya, ‘Bu kadar işsiz ordusunu biz ne yapacağız?’ diyor. Milli Ekonomi Modeli de, ‘Ekonominin en temel kaynağı tüketimdir, dolayısıyla emekliler, işsizler, yaşlılar, çocuklar ekonominin en büyük getiri kaynağıdır’ diyor. Şimdi bu bir mantık, bu bir bakış açısı. Bu mantığa sahip olursan bu ekonomiyi düzlüğe çıkarırsın ama sen kalkar bugüne kadar dünyayı sömürmüş, yok etmiş, insanları açlığa mahkum etmiş bir düzenden bir zenginlik oluşturmaya kalkarsan o zenginlik ancak senin 5 tane müteahhidine yeter, ötesine geçmez.”