enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5157
EURO
34,9340
Cargill
262
A+
A-

SEVGİ; öğrenilmez o zaten doğuştan var olan bir duygudur. Lakin doğru sevmek öğrenilebilir. Sevmeyi asıl sahibinden öğrendim demedikçe, sevgiyi biliyorum diyemeyiz.
Sevildiğinizi bilmeden sevmeyi bilemezsiniz. Sevildiğinizi hissetmek mutlu olduğunuzu görmek, bütün yaşadıklarınıza değer…Sevgi yolunda yanılmadan zafiyetler denizinde yol alıp hakikat zeminine ulaşılamaz. Hakikat sevgisi, bütün zaafiyetleri deneyimlemeyi içerdiğinden, insandan aslında, bu yolda hata yapması istenilir. Bu yolun gereğidir…çünkü, bununla birlikte en büyük zaafiyet, en büyük gücü de içinde barındırır aynı zamanda.
İşte o zafiyet yolculuğundan geçmeden o güçle tanışmak mümkün olmaz.
Zaafiyetin gücünü bir kere tadan ise hakikat sevgisiyle tanışmış olur. O zaman artık sevgi duygusu diğer duygular arasından sıyrılır ve eşitliği kendi lehine olmak üzere bozar.
Bütün insanlık bu tuzağa hem de (gönüllü) düşer…ki sistem bize öğretmek istediğini öğretsin diye.
SEVGİ duygusunun insanlık için bu kadar önemli olmasının tek sebebi en büyük zaafiyeti içerdiğindendir. SEVGİ insanı zaafiyet hallerine düşürür öyle ki kendi yok edişini bile kendi eliyle yaratır hale sokar. Doğru SEVGİ…herkese göre doğru olan evrensel SEVGİ halini bilmektir. Öyle bir sevgi halini bilmelisiniz ki bu yukarıdakilerin hepsini hem bilen, hem de sevginin, onların hiç biri olmadığını da bilen hale geçmeniz gerekir.
Aslında SEVGİ bir tuzaktır. Kozmik sistemin, insanlar doğru sevgiyi hakikat boyutunda öğrensinler diye, insanlığın tümü üzerinde uyguladıkları bir sınav konusudur.
En çok seven olmak, en çok doğruyu seven olmak anlamına gelmeyebilir çünkü, hatta en çok sevmek en yanlış sevgiye bile götürür adamı.
Doğru SEVMEK nedir? Nasıl olur? Dahası nasıl olmalı? Sorusunu sormadan “Sevgi zaten bende var, ben sevgiyi biliyorum” diyemez insan…
“Sevgiyi biliyorum” algısından çıkın. “Doğru sevgiyi öğrenmeyi seçiyorum” algısına geçin.
Sonra sevginin kitabını yaşadıklarıyla yazdıktan sonra başa döner insan ve en baştan başlar sevgi olayını ele almaya…
Doğru sevmek sorusuna gelinceye kadar, bütün insanlık bu yolların Hepsinden birer birer geçirilir. Sevgiyi en çok bildiğini sananlar, en çok yapılanlar olur çoğu zaman. Sevilmek için sevsinler diye uğraşırken ve çoğu zaman azıcık sevgiyi hissedebilmek için boyumuzu aşan durumların altına gireriz. Öldürücü sevgiler vardır ki adamı ipe götürür. Sevgi uğruna bir diğerine zarar vermek ya da ayrılmaya sebep olan insanlara karşı husumet ve düşmanlıkla olmayacak şeyler yapar insan. Evet SEVGİ yoldan çıkartır adamı, sevse bir türlü sevmese bir türlü haller içine sokar. Perişan olur belki bir ömür sevgi uğruna…

İlk soruyu nihayet tekrar sorarak başlar işe…sevginin ne olduğunu bir kenara bırakarak üstelik…”Doğru sevmek nasıl olur”?

SEVGİ sevileni olduğu gibi kabule girermiş gibi görünürken çok aldatıcı da olabilir. “Seni olduğun gibi kabul ediyorum” derken bile, ister istemez içten içe beğenilmek huyların bir gün değişeceği yönünde güçlü bir istek veya ümit olur insanda. Hatta en kötüsü beklentisi sevmeye doğru dönüşür bu hal…”bir gün düzelir umuduyla seviyorum ” yada ” Beni bir gün layık olduğum ve hak ettiğim şekilde sever diye ümit ediyorum ” düşünceleri adamı öldürür.
Sevgiyi Dışarda arar insan ve çoğu zaman da asla bulamaz. Ailemizin veya emek verdiğimiz insanların bizi sevmesini isteriz. Ayrıca her SEVGİ gereğini yapma mecburiyetinde bırakır insanı.”Seviyorsa gereğini yapmalı” algısı belki de en zaafiyet veren algıdır. Her seven aynı zamanda gereğini yapacak güçte olan olmayabilir her zaman…
Gereğini yapacak güçte olanların ise sevgisi az olabilir en fenası…sevgisi yok değildir ama yeterli de değildir. İşte en çok bu hal tehlikelidir. Ne yapacağını bilemez insan.
Sevgiden geçmeden öğrenilmeyecek duygular da vardır. Mesela sevgiyi bilmeyen fedakarlıktan hiç anlamaz. Yada merhametten veye kıyamamak halinden.
Yanı sıra SEVGİ ihtiyaç yaratır. Sevgi olmazsa ihtiyaç yada istek duygusu da olmaz veya hafifler. Sevilen şeye duyulan ihtiyaç bazen o kadar yoğun olabilir ki SEVGİ zarar veren bir hale dönüşür. O zaman SEVGİ keşke hiç olmasaydı denir.

Ayrıca sezgiye yol açan durum ve haller vardır. Mesela anlaşıldığını hissetmek sevgiye yol açar. Üzerine doğru gelen şefkatli ve merhametle karışık iyilik hali de önce sevecenliğe sonra sevgiye dönüşür. Sevginin tetiklediği başka durumlarda vardır. Örneğin; SEVGİ cesaret ve karanlığı tetikler, hırsı ve motivasyonu arttırır. Mutluluk ve tatmin duygusu verir. Öte yandan SEVGİ pozitif ve iyicil bir duygu gibi görünse de başka duygularıda vardır. Örneğin; rekabet duygusu, sahip olma isteği, intikam veya haset duyguları gibi…
Sevginin zıttı korkudur…sevgiyi kaybetme korkusu, sevginin bitmesi daha da fenası öfke veya nefret gibi başka bir takım duygulara dönüşme ihtimali de vardır.
Sevginin çeşitleri vardır. Anne – Baba sevgisi, evlat sevgisi, vatan sevgisi Allah sevgisi, mesleğini sevmek ya da özgürlük sevgisi gibi…
Başına konulan sıfatlar ile sevginin dereceleri ölçülebilir. Örneğin tutkulu SEVGİ, merhametli SEVGİ., Allah rızası için SEVGİ, Aşk dolu SEVGİ gibi.
Sevginin boyutu da vardır. Dağlar kadar sevmek, kalbi çatlayacak kadar sevmek, tuz yada bit kadar sevmek gibi…

SEVGİ davranışlar yada sözlerle ölçülemez AMA derecesi miktarı anlaşılabilir.
Sevgiden sevmekten yanılmaktan korkmayın…SEVGİ uğruna düşüp kalkmaktan gocunmayın, bunu hiç deneyimlemeyecek olanlar var.
Ruhunuzun deneyimine saygı duyun….SEVGİ ‘de kalın…!!

Yazarın Diğer Yazıları
30.06.2022
09.07.2022
27.07.2022